BİLİŞİM TEKNOLOJİSİNDE GİZLİLİK VE GÜVENLİK
Bilgi ve Veri Güvenliği
Bilgi
sistemleri, işletme içindeki önemli insanlar, yerler ve nesneler hakkında bilgi
içerir. Bilgi ile sözü edilen verinin, işlenerek karar verici için anlamlı ve
kullanışlı hale gelmesidir. Veri ise, işletme içinde oluşan olayları temsil
eden belirli bir işe yarayan ya da yaramayan ham gerçekler, görüntüler,
seslerdir. Daha basit tanımıyla, veri bilginin işlenmemiş hali yani ham
halidir.
Bilginin
tanımında verinin işlenmiş haline bilgi denildiğinden söz edilmektedir. Buna
göre, veri aşağıdaki işlem ya da işlemlerden geçerek bilgiye dönüşmektedir.
- Toplama
- Sınıflandırma
- Yeniden düzenleme
- Özetleme
- Saklama
- Yeniden elde etme
- İletme
Yapılan
işin özelliğine göre veri bilgiye dönüştürülürken, yukarıdaki işlemlerin tamamı
ya da bazıları kullanılmaktadır. Birinci basamakta veri, anketlerden,
görüşmelerden, belgelerden, gazetelerden ya da benzeri araçlardan
toplanmaktadır. Daha sonra, veri sınıflandırılarak ve düzenlenerek anlamlı bir
biçim almaktadır.
Örneğin,
öğrenciler hakkındaki veri, soyadlarına göre alfabetik olarak düzenlenebilir.
İşlenen veri bilgiye dönüşünce, karar vericiye yararlı olması için
kısaltılabilir ve özetlenebilir. Bu bilgi gelecekte kullanılmak için dikkatlice
saklanır. Uygun şekilde saklanmayan bilgiye karar vericinin erişimi
zorlaşabilir ya da saklanan bilgi kullanılamaz duruma gelebilir. Son olarak,
bilginin yararlı olması isteniyorsa, bilgi doğru biçimde, doğru zamanda, doğru
yerde, doğru kişiye iletilmeli ya da dağıtılmalıdır.
Bilgi ve
veri güvenliği, bir varlık türü olarak bilginin izinsiz veya yetkisiz bir
biçimde erişim, kullanım, değiştirilme, ifşa edilme, ortadan kaldırılma, el
değiştirme ve hasar verilmesini önlemek olarak tanımlanır ve “gizlilik”,
“bütünlük” ve “erişilebilirlik” olarak isimlendirilen üç temel unsurdan meydana
gelir. Bu üç temel güvenlik öğesinden herhangi biri zarar görürse güvenlik
zafiyeti oluşur.
- Gizlilik: Bilginin yetkisiz
kişilerin eline geçmeme ve yetkisiz erişime karşı korunmasıdır.
- Bütünlük: Bilginin yetkisiz
kişiler tarafından değiştirilmemesidir.
- Erişilebilirlik: Bilginin
yetkili kişilerce ihtiyaç duyulduğunda ulaşılabilir ve kullanılabilir
durumda olmasıdır.
Virüsler ve Diğer Zararlı Yazılımlar
Virüs,
casus yazılımlar (spyware), solucan, adware vb. zararlı yazılımlar (malware),
reklam, sanal suçlar, bazen sadece ego tatmini gibi çeşitli çıkarlar için
bilgisayarınıza, sisteminize zarar vermek için tasarlanırlar. Zararlı
yazılımlar öyle bir duruma gelmiştir ki artık herhangi bir antivirüs programı
kurulu olmayan bilgisayarlar internete bağlandıkları anda virüs kapmaktadır.
Hatta oldukça zararlı olan, antivirüs programı görünümünde sahte yazılımlar
dahi türemiş bulunuyor. Çoğu zaman bu zararlı yazılımların hepsine virüs deyip
geçiyoruz ama aslında birbirlerinden farklılar ve kimi zaman yazılımın türüne
göre özel önlem veya işlem yapmak durumunda kalabiliyoruz.
Virüs Nedir?
Virüsler
genel olarak imaj, ses, video dosya ekleri ile bilgisayarınıza bulaşırlar.
Ayrıca indirdiğiniz programların da içine gizlenmiş olabilirler. Bu yüzden
güvenli sitelerden program indirmek bilgisayarınız için riskleri azaltır.
Virüslerin iyi tarafı siz izin vermedikçe virüsler yayılamazlar.
Çalıştırdığınız, indirdiğiniz programlara, açtığınız maillere dikkat ederek
virüslerden korunabilirsiniz ama insan her zaman dikkatli olamıyor. Bu yüzden
bir antivirüs programı (sahte olmayanından) kullanmakta fayda vardır.
Truva atı (Trojan) Nedir?
Truva
atı bir virüs değildir. Gerçek bir uygulama gibi gözüken zararlı bir program
türüdür. Trojan kendini çoğaltmaz ama virüs kadar yıkıcı olabilir. Truva atı
bilgisayarınıza güvenlik açığı oluşturur ki bu da zararlı programların,
kişilerin sisteminize girmesi için bir yol açar.
Bu
şekilde kullanıcıların kişisel bilgileri çalınabilir. Yani aynı tarihteki Truva
savaşındaki olduğu gibi normal bir program zannettiğiniz Truva Atı, sisteminize
girer ve Grek askerlerinin ordunun girmesi için kale kapılarını içeriden açması
gibi zararlı yazılımların, hackerların sisteminize girmesi için bir güvenlik
açığı oluşturur.
Solucan (Worm) Nedir?
Solucanlar
yerel sürücüde ya da ağda kendini tekrar tekrar kopyalayan bir programdır. Tek
amacı sürekli kendini kopyalamaktır. Herhangi bir dosya ya da veriye zarar vermez
ancak sürekli kopyalama yaparak sistemi meşgul eder ve performansı etkiler.
Virüslerin aksine bir programa bulaşmaya ihtiyacı yoktur. İşletim
sistemlerindeki açıklardan yararlanarak yayılırlar.
Adware Nedir?
Genel
olarak Adware, herhangi bir program çalışırken reklam açan yazılımdır. Adware
internette gezerken otomatik olarak bilgisayarınıza inebilir ve pop-up
pencereleri ile görüntülenebilir. Kullanıcıları oldukça rahatsız eden Adware
tipi uygulamalar çoğunlukla şirketlerce reklam amaçlı olarak kullanılırlar.
Casus Yazılım (Spyware) Nedir?
Casus yazılım, kullanıcının izniyle veya izni dışında
bilgisayara yüklenen ve kullanıcı, (önrneğin webde gezdiği sayfalar, vb.) ya da
bilgisayar hakkında bilgi toplayıp bunları uzaktaki bir kullanıcıya gönderen
bir program türüdür. Ayrıca bilgisayara zararlı yazılımlar indirip
yükleyebilir. Adware gibi çalışır ama çoğunlukla kullanıcı başka bir program
yüklerken onun bilgisi dışında, gizli bir biçimde yüklenir.
Spam Nedir?
Aynı
mesajdan çok sayıda göndererek bir mail adresini, forumu vb. boğmaya spam
yapmak adı veriliyor. Spamların çoğu reklam amaçlı oluyor ve kullanıcıların
isteği dışında posta adreslerine gönderiliyor.
Tracking Cookie Nedir?
Cookie
yani çerezler internette gezdiğiniz siteler vb. ile ilgili veri barındıran
basit metin dosyalarıdır ve bilgisayarınızda çerez (cookies) klasöründe
bulunurlar. Pek çok site de ziyaretçileri hakkında bilgi almak için çerezleri
kullanırlar. Örneğin bir sitede ankette oy kullandığınız ve her kullanıcının
bir oy kullanma hakkı var. Bu web sitesi çerez bilgilerinizi kontrol ederek
sizin ikinci defa oy kullanmanıza engel olabilir. Ancak çerezleri kötü niyetli
kişiler de kullanabilir. Trackingcookie adı verilen bu çerez türü bulaştığı bilgisayarda
internette yapılan tüm işlemlerin, gezilen sayfaların kaydını tutar. Hackerlar
bu şekilde kredi kartı ve banka hesap bilgilerine ulaşabilirler.
Kişisel Mahremiyet ve Taciz
Eğer
birileri zarar vermek veya kötülük amacı ile size ait bilgileri yasal olmayan
yollardan elde etmek veya çalışmanızı engellemek için elektronik cihazlar
kullanıyorsa bu bir elektronik tacizdir. Anayasa’da, herkes, haberleşme
özgürlüğüne sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır, yöntemine uygun olarak
verilmiş yargıç kararı olmadıkça haberleşme engellenemez ve gizliliğine
dokunulamaz demesine rağmen, ne yazık ki, yasal olmayan elektronik ortamda
dinlemeler ve izlemeler çok yaygın bir şekilde yapılmaktadır.
Ödenen
su, doğalgaz, elektrik, telefon faturaları, kredi kartı ödemeleri, mevduat
hesabından yatırılıp çekilen paralar, tapuda yapılan işlemler, ödenen emlak ve
taşıt vergileri gibi yaptığınız tüm işlemler kimlik numaranız ile kayıt
edilmektedir. Elektronik takip sistemlerinin illegal olarak kullanılması ile
ekonomik hareketler, tüm harcamalar, harcamaları nerede hangi saatte, kiminle
yaptığınız dahil, kişi adım adım izlenebilir ve takip edilebilir, alışkanlıklar
belirlenebilir. Kestirim yapılarak bir saat sonra nerede olacağınız tahmin
edilir. Tüm dünyada kişisel kayıtlarımız ve namahrem yaşantımız ne kadar
güvende tartışılmaya başlanmıştır.
Kitle iletişim araçlarındaki gelişmenin toplumun tüm alanlarında
yaygınlaşması ve sınırların kalkması özel hayatın dokunulmazlığını tehdit
etmeye başlamış ve bu da mahremiyet sorununu gündeme getirmiştir. Küreselleşme
ve iletişim alanındaki gelişmeler birey ve toplum arasındaki dengenin değişmesi
olarak belirmiştir. Bu iki kavramın insan yaşamıyla doğrudan bağlantılı olması,
özellikle son yıllarda teknolojik gelişmelerin toplumsaldan bireye
dönüştürülmesinin etkisiyle özel yaşam alanı sınırlarını gitgide daraltmaya
başlamıştır. Özel yaşam alanı sınırı denilince ilk akla gelen mahremiyet
kavramının, ticari kaygılar, gündemi değiştirmek, kişisel çıkarlar ve insanın
doğasında var olan bastırılmış kimi duyguları ortaya çıkartmayı tetiklemesiyle,
etik ve ahlaki açıdan anlamı oldukça değişmiştir. Teknolojik gelişme ve
küreselleşme sonucu, iletişim kanalları bireyin ya da toplumun özelini günden
güne tahrip etmektedir.
Cep telefonlarının, çağrı
cihazlarının ve ev bilgisayarlarının ortaya çıkışı ev ve iş yeri arasındaki
geleneksel duvarları hızla yok ediyor. İnsanlar evdeyken işverenleriyle düzenli
olarak iletişim halindeler. Kişisel iletişim de giderek daha çok iş yerinde
gerçekleştiği anlamı taşıyor. İşverenlerin takip sistemlerinin düzenli olarak
kişisel iletişimi kayıt altına aldığı anlamına geliyor. Bu iletişim çoğu zaman
çok hassas değil. Fakat kimi zaman mesajlar çok kişisel olabiliyor. Masasında
öğle yemeğini yerken eşine romantik bir mesaj atan çalışan yazdıklarının
patronu tarafından okunduğunu fark edebilir. Ya da bir çalışanın doktoru için
hazırladığı not açığa çıkabilir.







Yorumlar
Yorum Gönder